9 Nisan 2012 Pazartesi

''I dream = I am''

 Hamlet’in de dediği gibi “Olmak ya da olmamak” gibi... Hayatımızın amacı ne?
“Acaba benim düşlerim neler, doğru noktada mıyım?”
Dilemek aslında sende olmayanı ve sende olamayacak şeyi dilemektir. Düşlemek, çok daha farklı bir şey... Sen de onu düşleyebilme kapasitesi var ve sen onun olacağından emin olduğun için onu düşlemektesin çünkü kapasiten onu düşlemek için müsaittir.

Tam uykuya dalarken kurulan hayaller çok önemli. Gerçekleşmeye en yakın an...
Aynı zamanda kabuslar da gerçekleşiyor burada ve genel olarak uykuya olumsuzluklarla dalarız. O düşüncelerle dalıyoruz ve onlar uykumuzda daha da kötüleşiyor. Aslında biz düşlemenin güzel olduğunu sanıyoruz ama kabus düşlüyoruz, buna da olumsuz hayal diyoruz. Bu olumsuz hayal esas düşü kabusa dönüştürüyor. 
Eğer o cennetini korursan, muhafaza edersen nerde olursan ol o cennetinle olacaksın.
Düşlemek sadece bilinçtir, bilinçsiz düşleyemezsiniz… Düşlemek aslında farkında olmak, bilinçli olmak ve uyanık olmaktır. Ve sen kendini biliyorsun, ne istediğini biliyorsun demektir.

Yaratım sürecinin en önemli başı hayal kurmak mı ?
Düşlemek ama düşlemeyi istemek arzulamak değil, istemek de her zaman bir acı vardır, yalvarış vardır “Olmasını çok istiyorum” gibi ama diğer düşlemek “Ben kararlıyım, eminim bunun olacağından” demek.
Kişiler arası birlik, enerji akımı önemli...
İnsanların veya düşlerin birbirlerine girmesi, karışması gibi bir şey olamaz çünkü her insan, her düş farklıdır. Ve her insan orijinaldir özeldir, düşüyle beraber. Sen düşlüyorsan o sensindir, sana aittir ve sen düşünle özelsindir. Ama sen senin düşündeki insanlarla karşılaşırsın ama eğer onların farklı düşleri varsa zaten senin hayatına giremezler. Senin hoşlanmadığın veya mutsuz, olumsuz diyebileceğim insanlarla da karşılaşırsan onları da aslında sen düşlemişsindir. Eğer bir kadın acı çekiyorsa düşünde, gerçekten onu o acıyı yaşatacak erkekle tanışır ve onunla tanıştığı anda zaten acı çekmeye hazırdır düşü de öyle. Ve ona “Seni seviyorum” der çünkü ona acı çektirecek erkekle tanışmıştır çünkü zaten düşü acı çekmektir kadının!

Düşle, hiçbir zaman düşlemeyi bırakma! Düşüne inan ve gerçek takip etsin. Çünkü biz de tam tersi oluyor yani sanki biz gördüğümüz şeye inanıyoruz. Hayır, önce inanmamız lazım görmek için. “Önce göreyim önce şuyum olsun ondan sonra yaparım!” denilir hayır önce inanacağız ondan sonra göreceğiz!

“I dream = I am” “Ben ne düşlüyorsam oyum” şuanda bulunduğum yer zaten benim düşüm.
Prof. Stefano Elio D’Anna

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder